KAYMAKAM KAPANKAYA'NIN 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI
Kıymetli Dinarlılar;
Değerli öğretmenlerimiz ve
Geleceğimiz olan sevgili öğrencilerimiz;
Bugün, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün ifadesiyle Cumhuriyetimizin 98. Yılını kutladığımız en büyük milli günümüzdür.
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun!
Geçmişini bilmeyen milletlerin geleceğini kurabilmesi mümkün değildir.
Bağımsızlığımızın kazanıldığı bu topraklarda Cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu hatırlamakta yarar vardır.
Bir ülke ve millet düşünün ki;genç, yaşlı cepheden cepheye koşup yıllarca süren savaşlarda yitip gitmişti.
Bütün bu fedakarlık ve yaşanan acılara rağmen Sevr anlaşmasıyla devletimiz yenik sayılmış,düşman devletlerin savaş gemileri padişahın oturduğu Dolmabahçe Sarayının açıklarına demirlemiş, vatan dört bir taraftan işgal edilmiş, bütün kalelerine ve tersanelerine girilmiş ,orduları dağıtılmıştı.
Milletin kendine güveni yok olmuş, çaresizlik içindeydi. Türklere tarih sahnesinden silinecek ve yurdu taksim edilecek bir ulus gözüyle bakılıyordu.
İşgal edilen Bursa’da Yunan Prensi Osman Gazinin Türbesine giriyor ve poz vererek ‘Kalk Ey Koca Osman görüyor musun biz yine geldik’ diyerek ayağını mezarın eşiğine koyarak muzaffer bir edayla poz veriyordu.
İşte bu duruma çok hüzünlenen Milli Şairimiz M. Akif Ersoy Bülbül şiirinde o günleri şöyle anlatıyordu;
Teselliden nasibim yok, hazan ağlar baharımda
Bugün vatansız bir serseriyim öz diyarımda
Öte yandan Vatan Şairi Namık Kemal soruyordu;
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini.
İşte bu şartlar altında
‘Umutsuz durum yoktur,Umutsuz insan vardır’’
diyerek Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkarak ve kurtuluş mücadelesini başlatıyor,şöyle cevap veriyordu.
Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.
'Ya istiklal ya ölüm'' parolasıylabaşlatılan Kurtuluş savaşımız büyük yokluklar, sıkıntılar içinde yapılmıştır.
Bunda cephede göğüs göğse çarpışan şehit ve gazilerimizin, cepheye kağnılarla yiyecek ve silah taşıyan kadınlarımızın, çocuklarımızın hayatları,kanları ve emeği vardır.
İşte böyle bir mücadele milli birlik beraberlik ruhu içinde
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün eşsiz önderliğinde
kazanılan İstiklal Harbimizden sonra milletimizin
en ideal ve kendine uygun idareye kavuşması hakkıydı.
Türk milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azimle 29 Ekim 1923 te yeni bir devlet kurmuştu ve bu devletin dayandığı esaslar tam bağımsızlık ve kayıtsız şartsız milli egemenliktir, öyle olmuştur ve öyle kalacaktır.
Kıymetli Dinarlılar, sevgili öğrenciler;
Cumhuriyeti kuran neslin heyecanını, ideallerini ve ülküsünü yaşatabildiğimiz ölçüde bu ülkede mutlu müreffeh ve güven içinde yaşayabiliriz.
Bunun yolu da yorulmadan ve asla vazgeçmeksizin çok çalışmaktır.
Ulu Önder Atatürk'ün dediği gibi;
''İki Mustafa Kemal vardır:
Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir!
O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur.
Ben, onların rüyasını temsil ediyorum.
Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir.
O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!
Değerli Dinarlılar, Sevgili öğrenciler;
Cumhuriyet fazilettir ve erdemli yurttaşlarla yükselen bir idaredir.
Gerçek manada cumhuriyet ve demokrasi kişisel çıkarlarından daha fazla kamuya, topluma ait çıkarları da düşünen ve ahlaklı, dürüst, açık fikirli, birey ve vatandaş olma yetkinliğine ulaşmış, söylenmeyen-söyleyen, soran-sorgulayan, medeni insanların yaşadığı toplumlarda anlam kazanır.
Biz ülkemizi, cumhuriyeti ve demokrasiyi çok seviyoruz.
Bu bayrak altında ebediyete kadar birlik ve beraberlik içinde yaşamak istiyoruz.
Bu ülkenin birliğine, beraberliğine, bütünlüğüne milli iradeye hepimiz sahip çıkmalıyız.
Millet iradesini hiçe sayan her uğursuz teşebbüs ve hareket bu asil milleti asla geçemeyecek ve aşamayacaktır.
Yakın zamanda yaşanan hadiseler karşısındaki
Milletimizin asil tavrı bu durumu bir kez daha teyit etmiştir.
Değerli Dinarlılar;
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile gazilerimizi şükranla anarken,
vatan ve millet uğrunda şehitlik mertebesine ulaşan tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyor ve
onlara emanetlerine sahip çıkacağımıza dair söz veriyoruz.
Selami Kapankaya
Dinar Kaymakamı